Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, (d. 1969, Sivas), Türk Göğüs Hastalıkları ve Uyku Bozuklukları uzmanı.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu.
1991 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimine başladı. 1995 yılında uzman oldu.
1993 yılında Edinburgh Üniversitesinde Uyku Bozuklukları konusunda çalıştı. Aynı yıl İstanbul Tıp Fakültesinde ülkenin göğüs hastalıkları alanında ki ilk uyku laboratuarını kurdu.
İstanbul Tıp Fakültesindeki görevi sırasında Farmakoloji kürsüsünde Farmakoekonomi konusunda çalışmalara katıldı. Kardiyoloji, iç hastalıkları, spor hekimliği, gastroenteroloji, diş hekimliği ve psikiyatri kürsüleri ile ortak çalışmalar ve tezler yürüttü.
Bronkokopi ünitesi ve sigara bırakma polikliniğinde çalıştı.
2004 yılında doçent oldu.
İstanbul Üniversitesinde, Akciğer Sağlığı ve Tüberküloz Enstitüsü yönetim kurulu üyeliği, Uluslararası İlişkiler Komisyonu Sekreterliği, ve Satın Alma Komisyonu üyeliği görevlerinde bulundu.
2004-2006 Türk Toraks Derneği (TTD) Kongreleri Program sorumluluğu, 2006-2008 TTD genel sekreterliği görevini yürüttü. 2006-2008 TTD uyku bozuklukları çalışma grubu başkanlığı yaptı.
2010 yılında Sağlık bakanlığı TUKMOS alerji ve immunoloji yan dalı komisyonu üyeliğine atandı. 2014 yılına dek bu görevde bulundu.
Uykuder ve Spor Kardiyolojisi derneği kurucusudur. Türkíye Basketbol Federasyonu sağlık kurulu konsültan üyesidir.
2009 yılında Acıbadem Üniversitesine transfer oldu. Göğüs hastalıkları anabilim dalı başkanlığına atandı. 2010 yılında Profesör unvanı aldı. Aynı yıl Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimliğine atandı.
Haziran - Eylül 2016 da Grup Florence Nightingale hastanelerin de CMC ( Genel Tıbbi Koordinatör) olarak görev aldı.
Yabancı dergilerde 40 ı aşkın yayını yurtdışı kongrelerde 100 e yakın sunusu 18 kitap bölümü vardır. Göğüs Hastalıkları Akıl Notları isimli bir kitabı bulunmaktadır.
Türkiye, KKTC, Gürcistan, Güney Kore, ABD, Azerbaycan,İsviçre, Hırvatistan, Bulgaristan, Kazakistan, Ukrayna, Mısır ve Yunanistan’da konferanslar vermiştir.
İlaç geliştirme ve klinik çalışmalar ile ilgili ulusal ve uluslararası kurullarda danışmanlık yapmaktadır.
Prof. Dr. Çağlar ÇUHADAROĞLU | Göğüs Hastalıkları | Uyku Bozukluğu | Alerji
Bir hekim için hastalığın tanımı isminde saklı olan gelecek yılların tüm dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından birisi.
Başta sigara olma üzere zaralı gazlarınneden olduğu KOAH nefes darlığı ile ortaya çıkar. Ancak hasta nefes darlığını hissetmeden çok once hastalık başlamıştır.
Nefes darlığı hissedildiğinde hastalık ikinci basamağına geçmiştir.
Sigara içme en önemli neden olduğundan sigara içicilerin düzenli olarak göğüs hastalıkları uzmanına kontrolü yada en ufak bir durum değişikliğinde hekime başvurması erken tanıda yardımcı olacaktır.
KOAH belirtileri astım hastalığındakilere benzer.
KOAH astıma göre daha geç yaşta ortaya çıkar. KOAH lı hastaların hemen hemen tamamı sigara içicidir. Az bir kısmı mesleki nedenle KOAH olmuştur. Tandır, ocak önünde yıllarca çalışan ev hanımları da mesleki gruba alınmalıdır.
Astım hastasında alerjik yakınmalar ön plandadır.
Astım ataklarla gelir atak arasında hasta rahattır. KOAH lı hastada az çok sürekli yakınma olur.
Astım tedaviye hızlı yanıt verir. KOAH da bu yanıt daha yavaştır.
Her hastalıkta olduğu gibi KOAH’ dada hekimin sorgusu çok önemlidir.
Nefes darlığı tanımlayan ve sigara içen her hastada KOAH düşünülmelidir.
Bunlar KOAH tanısı koyduğumuz hastalarımızın sözlerinden örnekler.
KOAH şüphesi olduğunda ilk yapılacak şey iyi bir muayene ve Solunum Fonksiyon Testidir. Bu hastalar sigara içici olduğundan akciğer filmi çekmek çok çok yararlı olacaktır.
Her hastalıkta genetik etki vardır. KOAH’ da ilk 5 neden nedir derseniz 4 ü sigaradır.
Erken evre KOAH lı sigarayı bırakırsa sorun yaşamaz.
Tüm evrelerde hastayı rahatlatan tedaviler vardır. Hastanın hem yaşamı uzar hemde rahat yaşar.
Sigaraya devam edilirse tedavi başarısı çok azalır hastalık hızla ilerler.
KOAH tedavisinde ilaç önemli bir yer tutar. Ancak solunum rehabilitasyonu olmadan yapılan tedavi eksik kalır.
Solunum egzersizleri, aşılama, sigara bırakma yaklaşımları….. rehabilitasyonun parçalarıdır.
KOAH ilaçları hava yolu açıcılardır. Bunlar içe çekilerek alınan ilaçlardır. Nefesle çekilen ilaçlar doğrudan akciğer giderler, kana nerdeyse hiç karışmazlar böylece en az yan etki ile kullanılırlar.
Son yıllarda ilaç yanıtı az olan iyi rehabilitasyon uygulanan hastalarda coil ve valf tedavileri uygulanmaktadır. Henüz her ülkede onay almamış bu tedaviler ileri vakalarda iyi bir rehabilitasyon ve ilaç tedavisi sürecine ragmen yanıt alınamadıysa denenebilir.
Öksürük solunum yolu hastalıklarında sıkça rastlanan belirtilerden biridir.
Solunum yollarına giren yabancı maddeleri ya da içeride oluşan bronş salgısı, kan, balgam gibi patolojik maddeleri dışarıya atmak için bir refleks biçiminde ortaya çıkar. Şiddetli bir soluk vermeyle birlikte gırtlağın kapanmasını sağlayan ses tellerinin kasılmasıyla oluşur. Göğüs kaslarının bu sıradaki ani kasılmasına karın kasları da eşlik eder. Soluk borusunun içindeki basıncın yükselmesi gırtlağı açılmaya zorlar ve zorlanan gırtlaktaki ses tellerinin titreşimi tipik öksürük sesinin çıkmasına yol açar. Öksürük solunum yollarının herhangi bir bölümünün uyarılmasıyla gelişen bir refleks değildir.
Örneğin, akciğer hava keseciklerinin duvarı uyarıldığında insan öksürmez. Öksürük öncelikle gırtlak, soluk borusu ve bronşların bir bölümünden kaynaklanır.
Zatürree gibi bir akciğer hastalığında balgam bronşlara ulaşmadıkça öksürük görülmez. Akciğer zarı hastalıklarında, örneğin plöre-zideyse inatçı bir öksürük vardır. Öksürük, solunum yollarında gerçek bir hastalık olmadan da histeri ve ruhsal gerginliğe bağlı olarak baş gösterebilir.
Öksürüğün tedavisi bağlı olduğu hastalığa yönelik olmalıdır. Kuru öksürük, hava kirliliği veya sigara gibi tahriş nedenleri ortadan kaldırıldığı zaman çoğunlukla kesilir. Güzel bir havalandırma ve havanın nemlendirilmesiyle birlikte öksürük büyük oranda azalır.
Enfeksiyon kapılmış ise bu öksürük, antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Enfeksiyonlardan kaynaklanan öksürükler, mikropların akciğerlerde birikmemesi için, kesilmeyip aksine desteklenir.
Astım alt hava yollarının kronik iltihabi bir hastalığıdır. Bu iltihap alerjiye veya sık geçirilen enfeksiyonlara bağlı olabilir. İltihab havayolu içindeki zarı (mukoza) şişirir hava yolu duvarındaki kası kasar ve hava yolu içine yapışkan bir salgı ( balgam) salgılatır.
Tüm bunlar hava yollarını aşırı duyarlı yapar.
Normal insanın karşılaştığı dış etkenlerle karşılaştığında reaksiyon gösteren ( öksürük, hırıltı, göğüste sıkışma) kişilere hava yolu aşırı duyarlılığı olanlar denilir. Bu astımda olur. Kroniktir. Bazı insanlarda da virütik infeksiyonlar sonrası geçici hava yolu duyarlılığı gelişir.
PArfüm, egzos dumanı, kızartma kokuları….. duyarlı insanları etkiler.
Astım kalıtsal bir hastalıktır. Ender olarak aile öyküsü yoktur. Kalıtsal olma nedeni astımın sıklıkla alerji nedeni ile olmasıdır. Alerji genetiktir.
Çevresel nedenlerde astım yapar.
Alerji kalıtımı olan birisi alerjisi olduğu maddeyle karşılaşırsa astım bulguları ortaya çıkar.
Nefes darlığı
3 haftadan uzun süren öksürük
Göğüste ıslık sesi - hırıltı
Göğüste tıkanıklık hissi.
Aataklar halinde gelmekte olup özellikle geceleri uykudan hastayı kaldırır Ataklar arasında hasta genelde rahattır. Ağır hastalarda darlık sürekli olabilir.
Astımlı hasta öksürüğü oldukca kurudur. Zaman zaman çıkınca rahatlatan yapışkan balgam olur. Bazı hastalarda astım saedece öksürük ile seyreder diğer bulgular olmaz.
Astım atağında genelde tetiği çeken bir faktör vardır. Altta yatan temel neden çoğu hastada alerji olmakla beraber en sık olarak enfeksiyonları takiben hastalarda astım ataklarına rastlanır. Astım atağında havayollarında var olan iltihap daha da artarak hava yollarını iyice daraltır. Havayollarında balgam üreten hücrelerin salgısı artar ve balgam tıkaçları oluşarak hava yollarını tıkar. Ayrıca hava yollarının etrafında var olan kas lifleri kasılarak var olan patolojinin daha da artmasına ve hava yollarının daha da daralmasına neden olur.
Ev tozu akarları
Çimen, ağaç, hububat polenleri
Küfler
Hamam böcekleri
Kedi, köpek, kuş tüyleri
Nezle grip gibi enfeksiyonlar
Sigara dumanı, odun, kömür dumanı, tezek yakma, parfüm, saç spreyleri, yemek, boya kokuları gibi aşırı kokular, otomobil içerisindeki kokular, sis ve hava kirliliği
Psikolojik faktörler
Egzersiz
Aşırı rutubetli iklim
Hava ve mevsim şartlarında değişim
Gülme, ağlama gibi ani sık nefes alışverişini gerektiren manevralar
Mesleki faktörler
Hekimin aldığı öykü ve muayenesi çok önemlidir.
Hastada solunum testi yapılarak hava yolu duyarlılığı anlaşılır.
Alerji testi yapılarak da alerjinin etkeni saptanır.
Alerji testi cilt ve kanda yapılabilir.